Güllerin kıpkırmızı renkleri, bayıltan mis kokusuyla baharın kucak kucak bizi sarması gibi gelişin ey sevgili.
Dediler ki en mükemmel insandır O SAV, yaşanacak en güzel aşktır, muhabbeti gıdadır, kendini unutup ümmeti için rahmet merhamet dileyen candan öte candır...


 Yerlerde ve göklerde yaratılmış 18 bin âlem hayrandır bu güzelliğe, hüzün peygamberi şefkatin sabrın kaynağı sevginin menbaasın yüreğimin en huzur bulduğu köşesinde sen varsın ey canan... Dünyaya teşrifin gerçek bir bahardır ve biz hala o baharın esintisiyle hayat buluyoruz, o zamandan bu zamana hiç değişmeden bize ulaşan yaşantınla, söylediklerinle yönümüzü belirliyoruz ey gonca gülüm...


        Öyle bir zaman ki bize kalan, ateşten kordur avuçlarımızda tuttuğumuz, hem elimizi yakıyor hem ruhumuzu dünya denen han da yolcular garip bir telaş içinde ve herkes kendi arzularını tatmin etmeye programlanmış. Yüreğinden kanlı yaş akıtanlar, çaresiz çırpınanlar huzur içinde nefes almaya hasret gönüller seni özler ey Resul... Gereksiz savaşlar yapılıyor yine, olan çocuklara annelerine oluyor yine, babalar kurtaramıyor onları güçlü olan ölümü unutmuş öldürmeye devam ediyor. Ne olur gel de şu çorak gönüllerimizi bahar hoşluğuyla mest ediver. Ne olur gel de lüksün heva ve hevesin pençesinden alıver bizleri, senin nazarın üstümüzde olmadığı sürece halimiz perişan, akıbet korkunçtur ey en sevgili en tatlı en güzel gül...


       Hani seni görüpte sana taş atanlar var ya, hani kapılarına kaç kere gittiğin halde seni reddedenler var ya, işte ben onlara inat seviyor ve özlüyorum seni, bu özlemin tarifi yok, bu sevdanın rakibi yok, bu duygunun bir eşi daha yok... Eğer ben haberini alıp ta mağarada hasretle seni bekleyen yılan kadar olamıyorsam yuh olsun bana, eğer ben gözleri nemli, adına aşık cemaline hayran sevgine sadakatle boyun eğen ümmetlerinden olamıyorsam yuh olsun bana... Aşk peygamberim hüzün kokulum anlatamaz seni hiçbir kelime çaresiz kalıyorum hissettiklerimi anlatmaya söz bitiyor hayaline dalıyorum canım efendim


      Her bahar bu günlerde gelişinin sevinciyle tatlı bir telaşa giriyoruz. Sevgini şefkatini ve şefaatini bekliyoruz Ya Resulallah. Değerini anladığımızda çok geç olmaz inşallah. Tüm okuyucularım ve senin aşkınla yanan gönüllerle ben de cenneti alâ da komşuluğunu talep ediyoruz.(âmin inşallah)


     Çok kıymetli okurlarım bu güzel hafta münasebetiyle gönlümden dökülen incileri sizlere dağıtmak istedim. Sevgili peygamberimizin doğum haftası hepimize kutlu olsun, dilerim nasiplenir ve feyiz alırız.

Tekrar görüşmek dileğiyle, manevi alemin hoşluğu yüreklerinizde düğün dernek kursun inşallah efendim..

Göklerde ve yer de herkes sana âşık
Aşkı muhabbetin nurunla sarmaşık
Buram buram gelir gül kokusu
Her seher vakti hüzünle karışık
Ey benim canım efendim...

Ömrüm de bir kere görsem derim
Şefaatine mazhar olsam ah efendim
Yolundan izinden koşarak biçare
Bu candan bu dünyadan vazgeçerim
Ey benim canım efendim...

Anam babamdan önce ben fedayım sana
Sensiz ne hükmü var yaşamanın bana
Sevgisiz anlamsız boş geçerse bu hayatım
Yaradan yeniden bir ömür bahşeder mi bana
Ey benim canım efendim...

Layık olmak için geldim kapına
Kırıldım bu âlemin sağına soluna
Çağlayıp akıyor gönül nehri
Âşıklar gibi aşığım kondum dalına
Ey benim canım efendim...
 HATİCE BOZKURT SARITAŞ...