Türk olmakla özgürlüğüme düşkün olmakla öyle övünüyorum ki anlatmaya gücüm yetecek mi bakalım. Güzel memleketimde hemen hemen  dört mevsim  manevi ve milli bayramlarımızı kutlama şansımız var. Geçmişte zorlu bir mücadelenin ardından  varlığımızın nedenini unutturmayan  tarihler bugünlerde bayram olarak  yaşanıyor hem de geçmişimizi hatırlıyoruz. 
   Mustafa Kemal, or-dularına: "Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." emrini verdi. Bu emre büyük bir kararlılıkla uyan şanlı ordumuz büyük taarruzu gerçekleştirdi ve düşman  İzmir’ e kadar takip edilip 9 eylül 1922 de İzmir’ in düşmandan temizlenmesiyle hain düşmana kanımızın son damlası akana dek ‘’DUR’’ diyebileceğimizi göstermiş olduk. Vatan bayrak ve milletin selameti için büyük bir mücadelenin ispatı oldu. Bu büyük zaferi her yıl 30 ağustosta coşkuyla kutluyoruz…NE MUTLU BİZE.
        Türk milletin de bir alışkanlık vardır, çocuklarımız ne gün doğmuşsa ona o ismi vermeyi severiz. Bayram günü doğmuşsa BAYRAM, arefe günüyse ARİF –ARİFE, ramazan ayında RAMAZAN, KADİR GECESİN DE KADİR vs… saymakla bitmez,isim arama telaşımız yoktur çok yakınımda olan birinden bahsedeyim. Şuan 40-45 yaşlarında sanırım. Doğduğu gün millet 30 ağustos zafer bayramını kutluyormuş, dedesi hemen müdahale etmiş, ‘’torunum mübarek günde doğdu, birde başka isim mi arayacaksınız’’ diyerek olaya el koymuş. İyide kız olduğunu hesaba katmamış galiba 20 li yaşlara geldiğinde askerlik kağıdı gelmiş eve, geçenlerde anlattılar: evlerinin yan tarafına kiracı gelmiş. Eh bizim Zafer çok düşünceli ya, yeni gelen komşu kadını yorgunluk kahvesi içsin diye davet etmiş. Tam o sırada kadının eşi aramış: eşine ‘nerdesin ne yapıyorsun, işlerini bitirebildin mi? ‘’ diye sormuş. Kadın ‘’evet işlerim bitti sayılır, komşudayım Zafer’ lerdeyim kahve içiyorum, sağolsun kahveye davet etti ‘’ demiş demesine de, adam feryat figan, ‘’ne işin var senin el adamının yanında, çağırdı diye gitmen mi lazım, kıskanç olduğumu bilmiyor musun? vs..’’ durum anlaşıldığında ise tabi ki tatlı kahkahalar patlamış. Buna benzer neler neler anlatılıyor. Ne kadar renkli bir milletiz değil mi? Yeri geldiğinde, gülmeyi de ağlamayı da biliriz çok şükür.Konu vatan olduğunda gözümüzü karartır 7 den 70 e asker oluruz, bayramlarımızı zamanında kutlamak bizim için  değerlerimizin başında gelir. Çocuklarının elinden tutan ana babalar neşe içinde tören yapılan alana koşar ve yıllar öncesi bin bir zorlukla kurtarılmış güzel vatanımın içinde, şanlı bayrağımın gölgesinde ve okunan ezanlarımın verdiği muhteşem duyguları yudum yudum içimize çekerek yaşamanın tadına varırız.
     Sevgili okurlarımız Türk’ ün Türkiye’ den başka gidecek yeri yok, biz darda kalana kapımızı kucağımızı açar ağırlarız ama, emin olun aynı ilgiyi sevgiyi başkasından göremeyiz. Bu tarihin her döneminde görülmüş, yaşanmış, batı hayranlığıyla yetişen gençlerimiz ülkelerini ve kurallarını beğenmeseler de, Allah korusun başlarına iş geldiğinde vatan toprağı öpmek için ölümü bile göze alırlar. Ben sözü sevgili ATAMA bırakıyorum…
Hiç bir zafer gâye değildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük olan gâyeyi elde etmek için gerekir en belli başlı vasıtadır. Gâye, fikirdir. 
   Zafer, bir fikrin istihsâline (elde edilmesine) hizmeti nispetinde kıymet (değer) ifade eder. Bir fikrin istihsâline   dayanmayan bir zafer pâyidar olamaz (yaşayamaz) . O, boş bir gayrettir.
   Her büyük meydan muhare-besinden, her büyük zaferin kazanılmasından sonra yeni bir âlem (dünya) doğmalıdır, doğar. Yoksa başlı başına bir zafer, boşa gitmiş bir gayret olur. 

          Mustafa Kemal ATATÜRK
            (Ankara, 16 Eylül 1921)
ATATÜRK DİYOR Kİ
Anadolu zaferi, tarih arasında bir millet tarafından tamamen benimsenen bir fikrin ne kadar kadir ve ne kadar muhyi bir kuvvet olduğunun en güzel misali olarak kalacaktır.
 
***
Harp zaruri ve hayati olmalıdır. Hayatı millet tehlikeye maruz kalmayınca harp bir cinayettir.
***
Memleketimizi esir etmek istiyen düşmanları behemehal mağlûp edeceğimize dair olan emniyet ve itimadım bir dakika olsun sarsılmamıştır.
***
Harp, muharebe, nihayet meydan muharebesi yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir. Milletlerin çarpışmasıdtr. Meydan muharebesi milletlerin bütün mevcudiyetleriyle, ilim ve fen sahasındaki, seviyeleriyle, ahlâklariyle, harsleriyle hülâsa bütün maddi ve manevi kudret ve faziletleriyle çarpıştığı bir imtihan sahasıdır. Bu sahada çarpışan milletlerin hakikî kuvvet ve kıymetleri ölçülür. Netice yalnız kuvvei cis-maniyenin değil, bütün kuvvetlerin, bilhassa ahlâki ve harsi kuvvetin tefevvukunu mertebei sübute vardırır.
***
Türk Neferi kaçmaz, kaçmak nedir bilmez. Eğer Türk Neferinin
kaçtığını görmüşseniz, derhal kabul etmelidir ki onun başında bulunan en
büyük kumandan kaçmıştır.
***
Hakiki zafer, muharebe meydanlarından muvaffak olmak değil, asıl zaferdeki muvaffakiyetlerin menabilni kuvvetlendirmek, milleti yükselt-mektir.
***
Bence, bir millette şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin hürriyet ve istiklâline sahip olmasıyle kaimdir.
***
Süngülerle, silahlarla ve kanla kazandığımız askeri zaferlerden 
sonra, kültür, bilim, fen ve ekonomi alanlarında da zaferler 
kazanmaya devam edeceğiz.
***
Zafer, "Zafer benimdir" diyebilenindir. Başarı ise, 
"Başaracağım" diye başlayarak sonunda "Başardım" 
diyebilenindir.
***
Türk Milleti bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı varolmalarının 
yegane koşulu olarak kabul etmiş cesur insanların torunlarıdır. 
Bu millet hiçbir zaman hür olmadan yaşamamıştır, yaşayamaz 
ve yaşamayacaktır.
***
Biz Türkler tarih boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz.
***
Milletimiz davranışlarında ve gayretlerinde sarsılmaz bir
bütünlük gösterdiği için başarılı olmuştur.
***
Zaferlerinin vasıtası yalnız kılıçtan ibaret kalan bir millet, bir gün girdiği yerden kovulur, rezil edilir, sefil ve perişan olur. Öyle milletlerin sefaleti, perişanlığı o kadar büyük ve acı olur ki, kendi memleketinde bile mahkûm ve esir kalabilir.
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN….BAYRAKLARIMIZI BALKONLARIMIZA PENCERELERİMİZE ASALIM Kİ TÜM TÜRKİYE KIRMIZI BEYAZ OLSUN.COŞKUMUZ SEVİNCİMİZ TÜM DÜNYAYA İBRET OLSUN. DÜŞMANLARIMIZ TİTRESİN VE KENDİNE GELSİN. SESSİZ AMA SESLİ BİR HAYKIRIŞ OLSUN. NE MUTLU TÜRK’ ÜM DİYENE VE TÜRK KALANA…
HATİCE SARITAŞ.