Geçtiğimiz günlerde sevgimizin anlamı olan babalarımızın günüydü. BABALAR GÜNÜ.  İçimizin gülen yüzleri babalarımızın günü.

Dünyaya gelişimizle birlikte büyük sorumluluklar yüklenen ve bundan hiç bir zaman şikâyet etmeyen; aksine bütün çabalarını severek yerine getiren “Babalarımızın” günü kutlu olsun.

Bizim için yaptığı tüm fedakârlıklarda tek istekleri bizim mutluluğumuz hiç kuşkusuz. Hayata karşı zaferlerimiz ve bir tek gülüşümüz. Kaç ayrı çocuk, o kadar omuzlara yüklenen sorumluluk. Bir sigarası vardır her şeyini anlatabildiği tek dostu olan, arada bir de esince doldurduğu kadehi.

Bir efsanedir onlar, her birimizin ilk ve tek kahramanı. Sırtımızı yasladığımız en sağlam dağ. Ne güzeldir babamıza sırtımızı yaslayarak yaşadığımızı bilmek, bir o kadar mutlu, huzurlu ve güvende olmak. Babanızın arkanızdaki desteğini çektiğini düşündünüz mü hiç? Dağ yıkılır, göçer gidersiniz adeta. Düştüğümüzde onun gelip kaldıracağını biliriz her daim. Ne yapsak bizi bırakmayacağının içimize dolan güveni, her zaman bizi saran sevgisi vardır üzerimizde, bizi koruyan kollayan sarmalayan kolları. Anne her zaman baş tacımız, baba ise gönül yoldaşımızdır.

Özellikle kız çocukları için “baba” kelimesinde çok anlamlar sakladır. İlk gördüğü ve ilk tanıştığı adam.  Güçlü, kararlı, sert, koruyucu tanıdığı ilk adam. Babalar kızlarının ilk aşkıdır her zaman. Hayranlık, sevgi yüklü bir ilişkidir ve bu ilişki kızının hayat boyu tüm seçimlerini etkiler, bundan sonra tanıyacağı tüm erkekleri babasının özellikleri ile karşılaştıracaklardır. Şefkat aramaları ve sevgi ihtiyacında olmaları belki de bu yüzdendir. Ve hayatları boyunca tüm erkeklerinde bir baba figürü aramaları da… Ne güzeldir babasının kızı olmak, ne harika bir duygudur, ne farklı bir duygudur, özeldir ve baba kız arasındaki bağ bambaşka bir şeydir. Kızları da onların prensesidir. Yaşı kaç olursa olsun gözetirler, korurlar, onlara bir zarar gelecek diye korkarlar. Gözlerinden bir damla yaş akmasın diye çabalarlar tüm hayatları boyunca.

Ah canım babalar. Kaya gibi dik, güçlü, asla eğilmeyen olmak zorunda olan babalar. Gözyaşlarını herkesten saklayan, erkekler asla ağlamaz diye öğretildiği için gizli gizli ağlayan babalar. Bazı babalar ise bağlılığını gösteremez utanırlar, fazla öpemez ve kucaklayamazlar, sadece o mağrur bakışlarıyla severler evlatlarını.

İnsanın kimin çocuğu olarak dünyaya geldiği mühimdir tabi. Seçemediğimizi düşünen de var, tesadüfi olmadığını düşünen de. Kimimiz çok şanslıyız belki de, kimimiz şanssız. Baba olmak tamam ama peki ya baba olabilmek.  “Babam benim için ne yaptı” diye soranlarımız da var, “babam benim için her şeyi yaptı” diyenlerimizde. İnsanın, babası tarafından ruhuna değen dokunuşlar mühim elbette. Bu dokunuşlar kiminin geleceğinde hızla ilerlemesine vesile olurken, kiminin yerle yeksen olmasına sebep. Ve bir çocuğun başına gelebilecek en kötü şeyde babası varken birden bire yok olmasıdır. Tam doyamamışken birden eksik kalması, yarım kalması... Ölümün ne demek olduğunu onunla öğrenmesi ve eksik büyüdüğü gibi ayaklarını yere hep sağlam basmak zorunda olan, bütün sorumluklarını kendi omuzlamak zorunda kalan çocuklar… Canım çocuklar.

Ben babamın kızıyım. Ben babamı tarif edilemeyen koşulsuz bir sevgiyle seviyorum. Bazen en iyi arkadaşım oldu, bazen kalp kırıklığım ama her koşulda elimden tutanım. Ah benim, az gülen, sert ama hep güçlü duran babam. Seni çok seviyorum,  varlığın bana armağan. Nefesin üzerimden eksilmesin. Babalar günün kutlu olsun. Ellerinden öperim senin. Ben babamın kızıyım.

BABALAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN… İYİ Kİ VARSINIZ.