Olay yerinde bulunan ve intihar mektubu olduğu iddia edilen yazıda, "Ben seni aldatmadım, fotoğrafların hiçbirinden haberim yok. Ben senden başkasını düşünmedim. Ben seni canımdan çok sevdim. Sana bunları yaşattığım için çok üzgünüm. Hakkını helal et. Kendi isteğimle canıma kıyıyorum, kurtuluyorsun benden" ifadeleri yer aldı.
Ancak olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, mektupta Hüsamettin Keklik'in parmak izinin tespit edildiği belirtildi.
Ayrıca, olay yerindeki kan izleri ve barut kalıntıları gibi delillerin sanığın anlatımıyla çeliştiği, mektubun kadına zorla yazdırılmış olabileceği değerlendirildi. İddianamede, sanığın eşine sistematik şiddet uyguladığı, maktulün korku ve baskı altında yaşadığı, olay günü eşiyle tartıştığı ve ardından tüfekle öldürülmüş olabileceği kaydedildi. Sanığın olay sonrası, etrafı düzenleyerek, kasıtlı ölüm gibi gösterebileceği ifade edildi.
Hüsamettin Keklik, savcılıktaki ifadesinde, eşinin telefonunda eski sevgilisiyle fotoğraflarını gördüğünü, bu nedenle tartıştıklarını ve eşinin hayatını sonlandırdığını öne sürdü. Ancak iddianamede, maktulden alınan DNA örneklerinde farklı bir erkeğe ait DNA'ya rastlanmadığı belirtildi.
"Kadına ve eşe karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapsi istenen Hüsamettin Keklik'in yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.