Polis ekipleri, 30 Nisan akşam saatlerinden itibaren meydanın etrafını bariyerlerle çevirdi, Taksim Cumhuriyet Anıtı, Gezi Parkı ve civardaki sokaklara girişler sınırlandırıldı.
1 Mayıs sabahı itibarıyla ise Taksim’e çıkan yollar hem araç hem de yaya trafiğine tamamen kapatılacak. İstanbul Valiliği, kararın “kamu güvenliği ve asayişi sağlamak” amacı taşıdığını bildirdi.
Ancak sendikalar ve demokratik kitle örgütleri karara tepki gösterdi. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB gibi kuruluşlar, Taksim’in emek mücadelesinin sembolü olduğunu hatırlatarak şu açıklamayı yaptı:
“Taksim işçinin hakkıdır, yasaklanamaz. Bu tutum, anayasal gösteri hakkının ihlalidir.”
Taksim, 1977’deki 1 Mayıs katliamında 34 kişinin yaşamını yitirmesiyle birlikte, Türkiye’de emek ve demokrasi mücadelesinin simgesi haline gelmişti. 2013 yılından bu yana ise meydan 1 Mayıs kutlamalarına sürekli olarak kapatılıyor.
Yetkililer ise, alınan tedbirlerin güvenlik gerekçesiyle zorunlu olduğunu ifade ederken, sivil toplum temsilcileri barışçıl gösteri hakkının engellenmesinin toplumsal tansiyonu artırabileceği uyarısında bulundu.