Çin’in yapay zeka ile entegre genetik mühendislik projeleri kapsamında “süper asker” geliştirdiği yönündeki iddialar, uluslararası güvenlik çevrelerinde endişe yarattı. İnsan fizyolojisini dönüştürme ve zihinsel kapasiteyi artırma hedefi taşıyan bu çalışmalar, etik ve askeri boyutlarıyla dikkat çekiyor.
Çin'in yapay zeka destekli genetik mühendislik çalışmaları kapsamında "süper asker" geliştirdiği yönündeki iddialar, uluslararası güvenlik ve istihbarat çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. Söz konusu projelerin, insan fizyolojisini değiştirmeyi ve zihinsel kapasiteyi artırmayı hedeflediği belirtiliyor.
ABD ve Avrupa merkezli bazı analiz kuruluşları, Çin’in askeri biyoteknoloji yatırımlarının yalnızca savunma değil, saldırı kapasitesi açısından da değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu kapsamda, yapay zeka ile entegre edilen genetik müdahale tekniklerinin askerlerin dayanıklılık, çeviklik, ağrı eşiği ve bilişsel performans gibi birçok alanda geliştirilmesini amaçladığı bildiriliyor.
Etik Tartışmalar Büyüyor
Uzmanlar, söz konusu uygulamaların uluslararası etik kurallar ve insan hakları açısından ciddi ihlaller doğurabileceğine dikkat çekiyor. Genetik müdahale ile insanları "savaş makinesine" dönüştürme fikri, bilim çevrelerinde olduğu kadar diplomatik alanda da yoğun tartışmalara yol açıyor.
Pekin'den Resmî Açıklama Yok
Çin hükümeti, şu ana dek bu iddialara ilişkin resmi bir açıklamada bulunmadı. Ancak daha önce Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun bilimsel ve teknolojik gelişmelerle donatılması yönünde yapılan açıklamalar, bu yöndeki endişeleri daha da artırmış durumda.
Uluslararası Hukuk ve Geleceğe Dair Kaygılar
Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, insan genomu üzerindeki askeri amaçlı müdahalelerin kontrol altına alınması gerektiğini vurguluyor. Uzmanlara göre, bu tür uygulamalar ileride sadece savaş alanında değil, küresel insan hakları düzeninde de ciddi kırılmalar yaratabilir.
Konuyla ilgili gelişmeler yakından izlenirken, küresel kamuoyunun baskısıyla daha fazla şeffaflık ve uluslararası denetim mekanizmalarının kurulması gündeme gelebilir.