KUMLUCA’DA 2024 YEREL SEÇİMLERİNİN MUTFAĞI 2

Hüseyin Orhantekin aday adayı olduğu zaman bir akrabası, “Hocam bu sizin meslektaşınız. Dürüst ve genç bir çocuk. Buna arka çıkalım. Kumluca kazanır” dedi. Gerçi Orhantekin takdir ettiğim öğrencimdi. Ama sonraki hayatını ve performansını bilmiyordum. “Bana sadece Kumluca’yı bilen kişi değil, Antalya’yı, Ankara ve İstanbul’u, hatta daha ötesini bilen ve görebilen aday lazım” dedim. Muhatabım hemen telefona sarılıp “Sizi hemen görüştüreyim Hocam…” dedi. Ama ben, “Bu işler ayak üstü olacak şeyler değil” deyip görüşmedim. Seçim sürecinde görüşebiliriz diye ummuştum. Ama sonra Anamur’a gittim ve bir daha konuşamadık.

Mesut Avcıoğlu’nun en büyük handikapı ise Demokrat Parti gibi bir stepne partiden aday olmasıydı. Gerçi arkasında Aydın Özer gibi siyasete yıllarını vermiş bir kişi vardı. Ama milletin ne yapacağı belli olmazdı.

Geç geldiğim için broşürlerini alamadığım gibi toplantılarını da yakından izlememiştim. Tek gözlemim Cumhuriyet Meydanı’nda yaptıkları toplantılar idi. O toplantılar da ardı ardına, soluksuz yapılmıştı.

O toplantının özetini ve düşüncelerimizi önceki yazılarımızda ifade ettik (Seçime 2 Gün Kala Düşünceler 1,2).

Mesut o toplantıda “Devlet tecrübem var, esnaflık ve çiftçilik ile uğraşıyorum, onların sorunlarını biliyorum” dedi. Çevrede onunla ilgili hiçbir şaibe yok. Öyle olunca ben oyumu kendisine verdim.

Bu yazıdan sonra başkan adaylarının vaatlerini masaya yatıracağız. Vaatleri masaya yatırmadan önce söylemek istediğimiz şey ise vatandaşın çoğunun vaatler dışında başka önceliklerinin olduğudur. Kimisi partiye oy verecek, kimisi akraba ya da köylüsü olduğu için oy verecek, kimisi de başka çıkarlarının gerçekleşmesi için. Ama vaatler önemlidir. Bizce onlar ilçemizin çıplak gözle bile görülebilen sorunlarıdır ve kim başkan seçilirse seçilsin bu sorunlar önüne gelecektir. Ayrıca bunlar seçmen ile seçilen kişi arasında bir çeşit sözleşmedir. Kapalı kapılar ardında söylenen şeyler inkar edilebilir, ancak bunları inkar etmek mümkün değildir. Sonuçta seçilen kişileri bu sözleşmede yaptığı vaatlerden sorumlu tutabiliriz.

Vaatler ayrıca ortak aklın da ürünüdür. En kötü aday ve en küçük parti bile bu vaatleri bir araştırma ve görüşmeden sonra ortaya koymuştur. Aksi palavra olur ki, hiçbir seçmenin, hiçbir seçimin buna tahammülü yoktur.       

BİTTİ