TATİL, BAŞIBOŞLUK DEĞİLDİR
Çocuklarımız net 3 aylık bir tatile girdi. Bazılarımız tatili “gailesizce dolaşmak, hiçbir şey yapmadan yaşamak” olarak anlıyor. Halbuki tatil “Sevdiğimiz bir işi/şeyi yapmak, sevdiğimiz kişilere ve meraklarımıza zaman ayırmak”tır. Tatil bu anlamda büyükler için eşine dostuna ve meraklarına zaman ayırmaktır. Çocuklar ve gençler için durum biraz daha değişiktir. Onlar henüz hayat yolculuğunun başındadırlar. Okulda verilen bilgi ve beceriler onları yeterince donatmaz. Ya da önlerini yeterince açmaz. Sözgelimi okulda öğretilen yüzme sınırlıdır. Resim belli bir programın içine sıkıştırılmıştır. Dramatizasyondan Türkçe öğretmeni kısaca bahseder geçer. Top oyunlarında çocukların çoğunun topa eli bile değmez.
Düşünebiliyor musunuz ilçemizin en seçkin okullarında çocuklarımıza bilgisayar kullanmayı öğretebilecek bir ortam yoktur. Evinde bilgisayar yoksa çocuk bilgisayara dokunamaz. Bilgisayarı varsa da onun yeteneklerinin binde birini bile değerlendirecek kadar beceri kazanamaz.
Ya çocuklarımızın kendi yetenekleri? Yetenekleri keşfetme ve geliştirme konusunda eğitim sistemimiz tam bir uyuşukluk (atalet) içindedir. Halbuki matematik bilgisinin yanında güzel konuşmak, güzel şarkı söylemek, güzel dans etmek, bir çalgıyı çalabilmek… çocukların süsüdür. Bir çalgıyı çalabilmeyi öğrenen çocuk, her türlü müzikten tat alabilir. Onun bütün ömrü müzik sanatıyla dopdolu olur. Az şey midir bu? Ayrıca erken yaşlarda müzikle tanışmışsa oradan sinema ve tiyatro gibi iki dev sanatla bağlantı kurar çocuğumuz. Oradan görsel sanatların zengin dünyasına geçebilir.
Düğünlerde sahneye birçok kişi çıkar, ama birkaç kişinin oyunu izlenmeye değer. Hiç unutmam, üniversitede bir zaman halk oyunu kursuna katılmıştım. Bir oyunun bir figürünü öğretmek için üç beş saat dil dökmüştü hoca. Edebiyat öğrencisi olmama rağmen oyunda bile estetik kaygıların olması gerektiğini ilk defa orada fark etmiştim.
Eğer çocuğunuza güzellik (estetik) zevk kazandıracak bir yaz etkinliği sağlarsanız o artık ömür boyu kötülüğe ve çirkinliğe bulaşmayacaktır. Estetik zevk insanı bencillikten, cimrilikten, kabalıktan, kıskançlıktan; zihin, beden ve çevre kirliliğinden koruyan bir süstür. Ve toplumumuzdaki bu vurdumduymazlıkların, bencilliklerin, trafikteki öfkenin, en ufak bir yanlışta ağza alınmayacak sözler sarf etmenin temel nedeni okullarımızda bireylere estetik zevk kazandıramamamızın sonucudur.
Çocuklarımıza estetik zevk kazandırmanın ötesinde ileride onların hayatını çok kolaylaştıracak, bir kazanç kapısı açacak beceriler kazandırmaya yönelik kurslar da var. Bilindiği gibi Maliye İşhanı’nın arkasında, Kapalı Otopark’ın yanında Antalya Büyükşehir Belediyesi büyük bir yer kiraladı. Burada yaz kış kurslar verilecek ve vatandaşa beceriler kazandırılacak. Aslında Halk Eğitim Merkezi ve belediye bu konuda güzel çalışmalar yapıyor. Son zamanlarda özel okullar da bu konuda yetkin kurslar düzenliyor.
ASMEK şimdilik talep topluyor. İstenen alanda 12 kişi talep ettiği takdirde sınıf açılıyor ve kurs veriliyor. Aldığımız habere göre WBEB tasarım, İngilizce, Bilgisayar İşletmenliği, Hüsn-i Hat-Tezhip, Kuranı Kerim ve İşaret Dili kursları düzenlenecek. Ayrıca fitnes ve spor etkinlikleri de yapılacak.
Müjgan Çetin Sanat Merkezi’nde de Yaz Okulu devam edecek. Bu okulda 4-14 yaş grubundaki öğrencilere Yüzme, Badminton, Basketbol, Jimnastik, Masa Tenisi, Müzik, Satranç, Resim, Drama, İngilizce, Kur’an Eğitimi, Zekâ Oyunları, Sinema gibi konularda kurslar düzenleniyor.
Saygıdeğer Veliler;
Ne mutlu bize ki çocuklarımızı güzel becerilerle donatabileceğimiz kurslar var. Dün bu kursların hiçbiri yoktu. Bugün balık gibi yüzüyor dediğimiz kişiler bile yüzmenin keyfinden mahrum. Harika şarkı söylüyor dediğimiz çocuklar müziğin M’sinden bihaber. Daha güzel bir dünya her zaman mümkün. Ama yeteneklerimizi değerlendirebilirsek. Değerlendirmezsek ne olur? Bencilliğe, vurdumduymazlığa, kine ve öfkeye devam.
SOMSÖZ: İNSANA VERİLEN EMEK, BİRE BİN VERİR.
