Yerel seçimlerin üzerinden bir yıl geçti. Sandık başına gidip yönetime güven tazelediğimiz veya yeni isimleri koltuğa oturttuğumuz belediye başkanları için artık bahaneler değil, icraatlar konuşulmalı. İlk 100 gün planlarıyla başlayan dönem, şimdilerde yıllık faaliyet raporlarına dönüşüyor. Nisan ayı meclis toplantıları, hem bu raporların görüşüleceği hem de yeni encümen üyelerinin belirleneceği kritik bir döneme işaret ediyor.
Ancak asıl mesele şu: Başkanların bu ilk yılı nasıl geçti?
İcraat mı, vitrin mi?
Birçok belediye için ilk yıl, yeni yönetim anlayışını oturtma yılıdır. Kurum içi revizyonlar, mali yapıların gözden geçirilmesi ve devam eden projelere sahip çıkma süreci yaşanır. Ancak halkın beklediği şey, seçim meydanlarında verilen sözlerin hayata geçirilmesidir.
Yol, su, altyapı, temizlik gibi temel belediyecilik hizmetlerinin yanı sıra sosyal belediyecilik anlayışının da yavaş yavaş ön plana çıktığı bir yıl izledik. Ama hala bazı belediyelerde tabeladan öteye gidemeyen projeler, reklamla örtülmek istenen eksiklikler dikkat çekiyor.
Nisan Meclisleri: Şeffaflık Testi
Nisan ayı meclis toplantıları, sadece faaliyet raporlarının okunup oylanacağı teknik bir gündem maddesi değil; aynı zamanda belediyelerin şeffaflık sınavıdır. Gelir-gider dengesi, yatırımların verimliliği, sosyal hizmetlerde kapsayıcılık ve kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığı, bu raporlarda somut şekilde görülmeli.
Ayrıca, encümen üyeliği seçimleri de önemli. Belediye başkanlarının meclisle olan uyumunun ve demokratik işleyişin bir göstergesi olarak, encümene kimlerin seçileceği dikkatle takip edilmeli.
Kamuoyunun Karnesi Hazır
Resmi faaliyet raporları henüz okunmasa da vatandaş, kendi karnesini çoktan hazırladı bile. Sosyal medyadaki şikayetlerden, mahalle aralarındaki sohbetlere kadar halkın belediyesinden ne beklediği ve ne kadarını aldığı belli.
Kimi belediyeler sosyal yardımlarda adaletli bir sistem kurdu, kimisi estetikten uzak beton projelerle sınıfta kaldı. Bazı başkanlar halkla iç içe bir profil çizdi, bazıları ise ulaşılmaz “makam”lar haline geldi.
İkinci Yıl Zamanı: Vites Yükseltme Vakti
Belediye başkanları için ilk yıl bir adaptasyon süreciydi diyelim, peki ya sonrası? Artık projelerin raflardan inip sokaklara, meydanlara inmesi gerekiyor. Halkın derdine dokunmayan hiçbir “vizyon projesi” ayakta kalmaz.
Önümüzdeki yıl seçim değil, hizmet yılı. Halk artık vaat değil, sonuç görmek istiyor. Dileriz ki bu Nisan, sadece faaliyet raporlarının değil, vicdanların da rahatça “evet” diyebileceği bir dönemin başlangıcı olur.