26 EYLÜL TÜRK DİL BAYRAMI hepimize kutlu olsun.Türk’ üm diyen Türkçeyi seven konuşan herkesin bayramıdır. Türkçemizin çok özel ve güzel olduğuna inanıyorum

Ve Türkçemizi en güzel kullananlar, ozanlarımız, şairlerimiz, yazarlarımız. Halk ozanlarımızın emeği küçümsenemez, nesilden nesile aktarılan kültürümüzün en önemli ve canlı mihenk taşıdırlar. Duyguların ve olayların en yalın anlaşılır haliyle bir ileriye taşınmasın da gönüllü taşıyıcılardır. Yaşarken kıymetleri bilinmez,isimleri görülmez, eserleri duyulmaz fakat ölüm güzel şey olmalı, çoğu sanatçı öldükten sonra anlaşılıyor ve değeri biliniyor. Bu sebeple sanatçılar bir yıldız gibi kayıp gider ama, sanatları sonsuza dek kalır. Olsun, yeter ki unutulmasın da öldükten sonra, isimler eserler yaşatılsın. Vefalı dostlar hayranlar vasıtasıyla emeklerin yeniden gün yüzüne çıkması okunup söylenmesi de güzeldir.

Konumuz tabi ki büyük üstadımız NEŞET ERTAŞ. Onu kaybettik hakkın rahmetine kavuştu, son görevini can borcunu da ödedi gitti garibim. Hayatı boyunca mütevazi çıkarsız ve edepli bir insan olmuş, paraya pula değil, insanlığa değer vermiş ve onca muhteşem eserlere rağmen hiç gurur yapmadan etrafına gülümsemiş büyük üstad. Hiç çaba sarfetmeden şöhret olmayı dert etmeden yaşayan EFSANE olmayı başarmıştır. TRT sanatçısı kimliğiyle gördüğümüz dinlediğimiz güzel insan aslında her yaş grubunun gönlüne tahtını çoktan kurmuştu. Eserlerine şöyle bir baktım da, hepsi dillerde dolaşan, gönül sızılarına ortak olan, hayatın ta kendisi cümlelerden inci dizileri mübarek. Öyle etkili öyle orijinal öyle gerçek ki, bu kadar olur dedirtiyor. Almanya’ ya sağlık probleminden dolayı gitmiş ve oraya yerleşmişti, sürekli öldü haberi çıkardıkları için rahatsız oldu ve ülkesine geri döndü. Bize yepyeni türküler çığırdı. Gönüllerimize ilaç verdi, sevdalarımıza yol gösterdi. Çekirdekten doğal bir okulda eğitim görmüş, baba ocağında halk ozanı, usta babası MUHARREM ERTAŞ ‘ tan aldığı güç ve feyizle tabi ki üstün kabiliyeti, kendinde olan gizemle eşsiz türküleri bizlere miras kaldı. Bu öyle bir şey ki, insanın doğasında bulunan, doğuştan var olan bir yetenektir. Yazmak söylemek herkese verilmemiş, yürek meselesi, kalbin hazinesidir. Hazinesi geniş olan, paylaşmayı sevenler, gönül insanı olanların çileli yoludur sanat. Belki getirisinden çok götürüsü var, maddi manevi yıpratır ama, elden ele, dilden dile ulaştığın da tatlı bir huzur verir insana.

Sevgili okurlarım, hayatın içinde olan her şey bizi iyi yada kötü yönde etkiliyor, hiçbir şeyden kaçamıyoruz zaten kaçmakta istemiyoruz. Doğana seviniyor, ölene üzülüyoruz.derdi hastalığı olana dua ediyor, yardım etmeye çalışıyoruz. Hepimizin de bildiği tek şey, paylaşmak yükümüzü hafifletiyor. Güzellikleri çoğaltıyor, üzüntülerimizi azaltıyor.
 

Bir döneme damgasını vurmuş, imzasını atmış yürekli insan NEŞET ERTAŞ üstadımızı rahmetle anıyorum, tüm sevenlerine sabırlar diliyorum.yıllar sonra bile unutulmayacak türkülerini çığırmaya devam edeceğiz . Mutlaka söylemeyi unuttuğum çok şey var, affınıza sığınıyorum, ekleme yapmak isterseniz, buyurun yorum kısmına yazın lütfen.
 

TÜRK DİL BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN. SEVGİ SAYGI VE MUHABBET GÖNLÜNÜZDEN EKSİK OLMASIN. GÜZEL VATANIMIN YETİŞTİRDİĞİ GÜZİDE İNSANLARA SELAM OLSUN. NEŞET BABADAN ÇOK SEVDİĞİM BİR ESERİNİ PAYLAŞAYIM . HOŞÇA KALIN…



Gönül Dağı"
Gönül dağı yağmur yağmur boran olunca
Akar can özümde sel gizli gizli
Bir tenhada can cananı bulunca

Sinemi yaralar yar oy
Dil gizli gizli dil gizli gizli

Dost elinden gel olmazsa varılmaz
Rızasız bahçenin gülü derilmez
Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez

Gönülden gönüle gider yar oy
Yol gizli gizli yol gizli gizli

Seher vakti garip bülbül öterken
Kirpiklerin oku yar yar cana batarken
Cümle alem uykusunda yatarken

Kimseler duymadan yar oy
Gel gizli gizli gel gizli gizli



Hatice BOZKURT SARITAŞ.