Altaylı’ya yönelik soruşturma, YouTube kanalında yaptığı yayınlardaki ifadeler gerekçe gösterilerek başlatıldı.
İddianamede, Cumhurbaşkanı Erdoğan “müşteki” sıfatıyla yer alıyor.
Savcılığın talebi, TCK’da tehdit suçuna ilişkin düzenlemelerin ötesine geçilerek, “fiili saldırı”ya dair düzenleme atıfıyla “5 yıldan az olmamak üzere” hapis cezasıdır.
Normalde tehdit suçunda üst sınır 2 yıl iken, iddianamede yapılan nitelendirmelerle bu sınırın aşılması isteniyor. Altaylı, ifadesinde sözlerinin Osmanlı tarihi yorumları üzerinden yapıldığını, doğrudan tehdit kastı taşımadığına vurgu yaptı. Ayrıca iddianamenin avukatlarına değil, basına önce dağıtılmış olması eleştirildi; Altaylı bu durumu “yasaya uygun değil” şeklinde yorumladı.
Savunmanın talepleri, delil durumları, tanık beyanları ve teknik incelemeler kilit rol oynayacak.
Özellikle “iletme kastı” ve “fiili saldırı tehdidi” kavramlarının yorumu dava sonucunu belirleyebilir.
Medya ve hukuk çevrelerinde, bu davanın ifade özgürlüğü ve gazeteciliğin sınırları açısından emsaller yaratabileceği görüşü yaygın.
Duruşmaya, Altaylı’nın eşi Hande Altaylı, kızı Zeynep Altaylı, bazı siyasetçiler, yazarlar ve hukukçular destek için katılım gösterecek.
