Üretici olduğu gibi tüketici de bilinçlendi. Artık üretim tekniği sadece ihraç edilen ürünlerde değil, iç piyasaya verilen ürünlerde de titizlikle inceleniyor. Tuta diye bir böcek çıktı, insanlar biyolojik mücadeleyi öğrendi. Artık eski yöntemle meyve tozlaması yapılmıyor. Bu işi arılar yapıyor. Sadece Kumluca’da 600-700 Ziraat Mühendisinin olduğu söyleniyor. Hem bitki beslemeciler, hem de bitki korumacılar şimdi daha bilinçli.

Devlet tarımsal ilaç kullanma konusunu ciddi biçimde izliyor. İlaç kalıntısına karşı sıfır tolerans var. Tüccar, komisyoncu ve tüketici bu işi yakından izliyor. Üretici de artık eskisi gibi “Para gelsin de..” diye düşünmüyor. Vahşi üretime geçit yok.

Tohum konusunda dışarıya bağımlılığımız gittikçe azalıyor. Piyasanın istediği ürünleri üretme ve daha çok kazanma kapıları açılıyor. Gübrede, ilaçta, tohumda ve tarım ekipmanlarında artık seçenek çok. Fuara katılan tohum, gübre ve ilaç firmaları da bu düşüncemizi doğruluyor. Sulama, gübreleme ve tohum atma konusunda yeni ekipmanlar boy gösteriyor. Sera naylonu o kadar değişti ki hem ısıtması yüksek hem de rüzgâra ve doluya dayanıklı ürünler çıktı. Bu fuar ilk açıldığı sıralarda ürünlerin çoğu dışarıdan ithal ediliyordu.

Komisyoncu, ihracatçı ve tüketici ürünü tarladan sofraya takip edebiliyor. Çiftçi yanlış yaptığı zaman devlet onun ocağına suyu döküyor. Yani piyasa başıboş değil.

Paketleme ve ulaşım koşulları çok elverişli hale geldi. En basitinden toptancı hallerinde sebzeler kızıl güneşte alıcı aramıyor. Eski püskü, kirli ambalaj malzemeleriyle nakledilmiyor. Depolarda fire vermiyor. İyi ortamlarda depolanıyor. Gerekirse soğuk zincirlerle son tüketiciye kadar ulaşıyor.

SÜRECEK