Bireyin iktidar ya da muhalefetin yanında olması tamamen bir kişilik sorunudur. Erkek veya kadın, okumuş ya da cahil olsun hiç fark etmez. Bazı kişiler güdülmeye yatkındır. Onlar uysal bir at gibi binicilerinin dediğini yaparlar. Tek tesellileri binicilerine ya da bakıcılarına tam hizmet vermiş olmaktır. Bu tutumları kişiliklerini yerle bir etse de önemli değildir onlar için. Bu türden kişiler ikinci adam olmaya elverişlidir. Kendilerine verilen görevleri titizlikle yerine getirirler.
İktidar yandaşı olmak bu türden kişilere büyük artılar sağlar. Geçim sıkıntısı yaşamazlar. Her zaman bir koruyucu bulurlar. Kariyer basamaklarını hızla tırmanırlar. Dalkavuk, şakşakçı, yandaş gibi küçük düşürücü sıfatlar alırlar. Ama kişiliği ve dünya görüşü buna yatkınsa dalkavukluk onun için utanılacak bir şey değildir. O, parasına bakar.
Muhalif olmak çok zordur. Çalışacak, araştıracak, düşünecek ve didineceksiniz. Bu kadar da değil, didişmeyi de göze alacaksınız. İşten atılmak, hapis yatmak, dövülmek, sövülmek, mimlenmek, papara yemek… hepsi vardır kaderde.
Buna rağmen geçmişte insanlık ne kazanmışsa bunlar sayesinde kazanmıştır. Bu yüzden ansiklopediler ve tarih kitapları bunların hayat öyküleri ile doludur. Davranışlarının erdem sayılması da bundandır.
Çoğu yaşarken itilip kakılmalarına rağmen öldükten sonra heykelleri dikilmiştir. Çünkü verdikleri mücadele ya yerleşik bir düşünceye, ya da topluma zararlı bir yönetime karşıdır. Birey, üzerindeki toplumsal ya da yönetim baskısı zayıflayınca daha sağlıklı düşünmeye başlar. Çünkü baskı yapanlar bazen çıkarları bazen de propagandayı konuşturarak sürdürürler hükümlerini. İkisi de beş para etmez tarih dedenin gözünde. Ne zaman almak değil vermek, kızmak değil anlamaya çalışmak, yıkmak değil yapmak yüceltilirse tarih dede de gülümsemeye ve coşkuyla işletmeye başlar kalemini.
İktidarın yanında ya da muhalif olmak. Günü yaşamak ya da zamana meydan okumak. Bir eli yağda, bir eli balda yaşamak ya da minnetsiz, yoksul olarak ölmek.
Hepsi insanın kendi tercihidir.
SOMSÖZ: SİZ NEREDESİNİZ?
