Türkiye’de belediye şirketlerinde "işçi" olmak artık bambaşka bir yetenek istiyor:

Güreş tutacaksın, gol atacaksın, madalya takacaksın.

Çöp mü toplayacaksın?

Yok artık, o işi gerçekten çalışan işçilere bırakacaksın.

Adı işçi, hayatı şampiyon.

Üzerinde işçi yeleği değil, belediyenin gururunu taşıyan forma var.

Minderde ter dökerken belediye başkanı gururla poz verir, kadroya girdiğin günkü maaş bordrosu da arka cebinde kalır.

Ne güzel dünya!

Seçim yaklaşınca “Şanlı pehlivanımız”, “Belediyemizin kahraman futbolcusu” diye lanse edilirler.

Sonra bir bakarsın:

Belediyede kağıt üzerinde inşaat işçisi, gerçekte Avrupa şampiyonu.

Bunlara “sporcu işçi” demek bile iltifat.

Aslında tam tabiriyle: Belediyenin Altın Çocuğu!

Kazansan da kaybetsen de bordroda yerin hazır, maaşın garantide.

İşte gerçek şampiyonluk bu.

Bu düzende adalet mi?

Bordronun sol üst köşesine not düşülmüş:

“Yalnızca madalya sahiplerine.”