Yöremizdeki en güzel yürüyüş parkurlarından biri Sarnıçtepe’nin doğusundan geçip Beşikçi mezarlığının yakınından dönen ve tepedeki piknik yerinden geçerek Kumluca-Antalya yoluna kavuşan parkurdur.

Bu parkur engebeli bir parkur olup önceki yazımızda anlattığımız özelliklerin çoğu bu parkurda mevcuttur. İsterseniz evinizden çıkıp parkur boyunca yürüyebilirsiniz. Kumluca-Antalya yolunun sapağından başlayabilirsiniz, ya da aynı yolun ilerisinde Beşikçi mezarlığının yanından da girebilirsiniz.

Aracınızla yukarıya, Sarnıcın doğusundan geçen yolun başına kadar gidip yürümeye oradan da başlayabilirsiniz. Bu parkurun en güzel yanı gidiş ve dönüşün farklı yerlerden yapılmasının mümkün olması. Bir de yolu istediğiniz yerden kısaltıp dönüş yoluna geçebilmeniz.

Ben genelde evden yaya çıkıp bu yol boyunca ta Beşikçi mezarlığının üstüne kadar gidip ya aynı yoldan geri dönüyorum ya da tepeye tırmanıp piknik alanından geri geliyorum. Düğün salonu’nun yanından Beşikçi mezarlığının yanı 8 kilometre. Kumluca –Antalya yol sapağı 1500 metre. Sarnıçtepe’nin doğu kısmına sapan yol 3 bin 500 metre. Yani 1500 metre düz gittikten sonra 2000 metre yokuş tırmanıyorum. Sonra sağ yana sapıyorum. Toprak yolun ondan sonrası 4 bin 500 metre düz veya iniş. Yolun sağı solu orman. Ulu çam ağaçları var. Bazı yelerde de güzel kokan çalılar ve otlar. Mersin bu çalıların en arsızı. Bazı yerlerde küme küme. Bir avuç koparıyorum, bir kilometre boyunca koklayıp duruyorum. Bazı yerlerde hayıtlar var. Onlar da deli kokar ha… Bizim ormanlarda sakızlak ya da çıtlık denen bir bodur çalı daha var. Kışın yapraklarını döken bu çalılar bahar geldi mi erkenden yaprak açar. Dalların ucundaki filizleri koparıp ağzınıza atarsanız ağzınızın içine hoş bir tat çağar. Yaprakları da hoş kokar. İleri yazda ağaç kısmında küçük parçalar halinde sakızı olur. Toplu iğne başı kadardır. Ama birkaç tanesini toplayıp saçma tanesi kadar biriktirebilirseniz ağzınızda gün boyu mentollü tat veren bir çiğneyim sakızınız olur. Tabii yürüyüşü güzün yapıyorsanız kendinize onun hoş aromalı meyvelerinden güzel bir ziyafet çekebilirsiniz. 

               Bazı yerlerde de zakkumlar var. Pespembe, bembeyaz çiçekler açmışlar. Tabii bizlerin geçtiği yol güzelleşsin diye. Ağılar yaz boyu çiçek açar. Yol kenarları, dere kenarları onların memleketidir. Nerede bir ağı varsa orada muhakkak su vardır. Epeden tırnağa silme çiçek olur. Sonra da çiçekler tohuma döner.

               Bizim dağlarda tespih çalıları da ayrı bir alemdir. Bahar geldi mi onlar da önce sıçan kulağı yapraklar açar, sonra da birden bembeyaz çiçeklerle donanırlar. Çiçeklerinin özünde bir damlacık tatlı vardır. Ayrıca çok da güzel kokarlar. Biz bu dağların çocukları o tatlıya kanar, o kokularla göneniriz. Ama mevsimleri kısa sürer. Bir de bakmışsınız o çiçekler kurur ve yerlerini acı çekirdekli tohumlara bırakırlar. Ama tespih çalılarının çiçek zamanı da tam bir şehrayindir.

SÜRECEK