Hastanenin önünde aç susuz ve de güneş altında otururken bir kuş geldi yanıma. “Hocam, dedi, ben karşıdaki okuldan geliyorum. Beni azıcık dinle! Bu okul henüz teslim alınmadı. Ama içinde yüzlerce öğrenci öğrenim görüyor. Müteahhitin 300 bin lira alacağı varmış. Binanın eksikleri tamamlanmadığı için bankalık teslim almamış, parasını da ödememiş. Müteahhit binayı tamamlayacak durumda değil. Bina da zaten sıkıntılı. Dağın yamacına yapıldığı için dağ ikide bir su koyveriyor. Binaların altı sağlam değil. Toprak kaydıkça duvarları itiyor ve yıkıyor. Zeminde pekiştirme iyi olmadığı için okulun bahçesine giren arabalar zemindeki parke taşlarını çökertiyor. Bahçenin zemini dalgalı bir hal alıyor. Bazı yerlerde direklerin dip kısmı dökülüyor. Çatılar zaten akıyor ve binanın içini de bozuyor. Bazı yerlere öğrencinin girmesi yasak. Çünkü duvarların göçme tehlikesi var. Problem çok.”

Ben dedim ki “O okul yeni yapıldı. Müdürünü de gayretli bir kişi olarak tanıyorum. Geçen yıl kütüphanesini gezdim. Hoşuma gitti. Okulun kapasitesi yeterli.

Sözümü kesti: “Hocam, dedi, binanın teslimatı yapılmadığı için hiçbir değişiklik de müdahale de yapılamıyor. Geçende müfettişler geldi, ölçüp biçip gittiler.

               “Uyduruyorsun!”dedim. Öfkelendi. “Hocam, dedi, ben orayı dört dönüyorum. Yuvama giderken üstünden, sağından, solundan geçiyorum. Bazen bir dala konup konuşmaları dinliyorum.”

               “Öyleyse bil bakalım bu yıl kaç öğrenci aldı?” dedim. “200’ün üstünde…” dedi. “Yok canım bugüne kadar meslek liselerine pek itibar yoktu…” deyince… “Hocam evet her yıl yoktu. Ama 4+4+4 uygulaması yüzünden bu yıl bütün okulların kapasiteleri doldu. Ayrıca pandemi yüzünden ikili öğretim yapılma ihtimali bile var.”

               Geçende oradan geçtim, yolun kıyısında bolca moloz gördüm. Kış gelip yağmurlar yağınca İmam-Hatip Lisesi’nin yolunun kıyısı berbat olur.

               Okul idarecileri belediye ile görüştüler. Söz aldılar. Ama yaz bitiyor, henüz haber yok.

Okulun çevresindeki ve bahçesindeki boşluklar değerlendirilmiş. Güzel ağaçlar dikilmiş.

Hocam 150’ye yakın zeytin dikildi. Daha da 50 ağaç dikilecek kadar yer var.

50 ağaç dikelim. Kışın dikilir onlar. Eşe dosta da söyleriz. O kolay iş. Ama biraz cılız kalmış ağaçlar.

Şeker gübre atılması lazım. Ama paramız yok. Bir yerden bulup atmak lazım. Kumluca onu da bulup yardımcı olur.     

Bu okulun altı su. Kışın bu su çoğalıyor. Bu şartlarda okulun zeminini sağlamlaştırmak zor.

***

-Üstat bu eski oto galerilerinin geri kalan kısmı neden temizlenmedi de öylece duruyor? Bir kepçe o pisliği 3-5 saatte tertemiz edebilecekken iki yıldır öylece duruyor. Üstelik şehir girişindeki yolun üstünde.

-Valla bilmiyorum. Şu elektrik kutusunu kaldırmak ondan zordur. Çünkü AKEDAŞ’a yazacaksın, izin alacaksın, elemanın keyfi çatacak da kaldıracak. Ama dediğin yerde ne izin sorunu var, ne başka bir şey. Kepçeyi ve damperli kamyonu göndereceksin, 3-5 saatte tertemiz olacak.  Ama olmuyor. Başkana son söylediğimde “Gelecek hafta tertemiz olacak dedi. Bugün de gelmezse yok.

- Oto galericilere bir dizi yükümlülük getirildi. Ne yapacaksınız? Yeni getirilen yasa ile hiçbir galerinin iş yapması mümkün görünmüyor. Çünkü her şey hazır olsa bile ruhsat işi yaş. Devlet bu konuda bir dizi yükümlülük getirdi. Belli standartlar var. Bu standartları da hiç kimsenin tutması mümkün değil. Belediyeye başvurduk. “Başkanım bize önayak olun, bütün galericilere bir yer gösterin. Biz onu ödeyelim, üstünde işimizi yapalım. Kira ödeyelim.” Dedik. Henüz tık yok. Bize 80-100 dönüm yer lazım. Bunu alabilecek paramız olmadığı gibi böyle bir yer de yok. Hazineden ya da ormandan kiralanacak olursa olur.

-Sözgelimi Beykonak Düğün Salonu’nun yanında bir yer var. Orası olabilir.

-Akmaz’ın yanındaki yer mi? Olabilir.

-Önceki Orman İşletme Müdürü Fuat Nur birçok tahsis yaptırmıştı. Ama o zaman Belediye Başkanı ve Kaymakam da müdürle iyi görüşüyorlardı. Şimdiki başkan sizin önünüze düşüp böyle bir tahsis için yardımcı olacak mı?

-“Yaparız çatarız” diyor ama… Bakalım….

-Başkan yeni, Kaymakam yeni, Orman İşletme Müdürü yeni. Emniyet Müdürü, Milli Eğitim Müdürü bile yeni. Herhalde bunlardan biri kendini ispatlamak için hizmete soyunacaktır.

-Ama önce sizin kendi aranızda bir örgütlenmeniz ve tuttuğunu koparan bir başkan seçmeniz gerekir. Ne kadar galerici var Kumluca’da?

-60-70 var ya. Fazlasını bilmiyorum. Bir o kadar da ayakçı vardır.

SOMSÖZ: DİNLEMEYİ BİLEN KÖTÜ SÖZDEN DE DERS ALIR.

               OKURSANIZ SÜRECEK