Merhum Mehmet Kaplan, “Edebiyatımızda Tip Tahlilleri” adlı eserinde edebiyatımızda belli dönemlerde öne çıkan kahraman tiplerini çözümlemiştir. Geçmişte “Alp tipi, Gazi tipi, Orta insan tipi” gibi sınıflandırılabilecek tipler günümüze yaklaştıkça farklılaşır. Öyle ya Namık Kemal’in Tevfik Fikret’in, Mehmet Akif’in, Atatürk’ün, Necip Fazıl’ın, Alpaslan Türkeş’in idealize ettiği bireyler hep farklıdır. Son sözünü ettiğimiz Alpaslan Türkeş vefat edeli çeyrek yüzyıl geçti.

Tabii bu tespitler yazılı kaynaklar üzerinden yapılan tespitler.

Bu çeyrek yüzyılda neoliberalizm ortalığı kasıp kavurdu. Bugün genç olarak ortada gezenler Z kuşağı olarak adlandırılıyor. Onların 68 ve 78 kuşağından çok farklı olduğunu, farklı yetenekleri ve hayalleri taşıdığını bilmeyen yok.

Milli eğitimimizin de ortaya koymak istediği bir insan tipi var. Bu tip “kinini içinde büyüten bir nesil” olarak tanımlanmıştı yıllar önce Recep Tayyip Erdoğan tarafından. Ya da “dindar gençlik” olarak nitelendirilen bir gençlik. Durmadan açılan İmam Hatip’ler bu gençliğin niteliğini de aşağı yukarı veriyor.

Bilindiği gibi ilkokullarda okutulan “Andımız” da büyük tartışmalara ve onca karşı çıkmalara rağmen kaldırıldı (2013). Andımız ile dönemin (1933) Milli Eğitim bakanı Reşit Galip tarafından çizilen bir kuşak projesi vardı. Bu projede çizilen kuşak profili, bize göre zamanın süzgecinden geçmiş, üzerinde dindarların da çağdaş dünyanın da anlaşabileceği bir proje idi. Ama dindarlar önce Türklük yani milliyetçilik kavramına tavır koydular, sonra da burada sözü geçen değerlerin tümüne karşı çıkıp ortadan kaldırmaya kalktılar. Hâlbuki dindar gençlikte de bulunması gereken bütün özellikler andımızda vardı. “Doğru olmak, küçüklerini korumak, büyüklerini saymak, yurdunu ve ulusunu özünden çok sevmek, yükselmek ve ileri gitmek ülküsü” gibi bireyi ve toplumu güçlü kılan değerlerin nesine itiraz edilmiş olabilir? Sanıyorum hükümetimiz sonunda Atatürk’e ve Atatürkçülüğe gönderme yapan, biterken de “Ne Mutlu Türk’üm Diyene!” şeklindeki veciz Türklük vurgusuna taktılar.

Hükümet “Andımız”ı kaldırırken onun 2. Dünya Savaşı öncesinden kalma ırkçı bir metin olduğu da dile getirildi. Dayanak olarak da “Yahu bunlar eski zaman söylemleri. Üstünden çok zaman geçti…” gibi seçenekleri ileri sürdüler.

Bugünkü hükümetin ileri sürdüğü “dindar nesil” profili gün geçtikçe daha iyi ortaya çıkmıştır. Bu konuda söylenecek epey söz var da imkan yok.

SOMSÖZ: HALIMIZ ORTADA.