Kumluca 1958 yılında ilçe olmuş bir kentimiz. Ondan önce Finike’nin bir köyü. 1952 yılında kasaba (belediyelik) oluyor, sonra da ilçe. 65 yıllık ilçelik döneminin 34 yılına bizzat tanık oldum. Belki yerli olmamaktan dolayı kente kökümle, dalımla ve yaprağımla hakim olmadım. Ama her zaman gezerek, sorup öğrenerek, edilen lafları dinleyerek ilçeye hakim olmaya çalıştım. Hâlâ da hakim olmak için çalışıyorum.

Ne mutlu ki kentin son 60-70 yılını bilenler halen ayakta ve hafızaları dipdiri. İşte biz de bu yazıyı onların anlattığını kendi gözlemlerimizle birleştirerek yazmaya niyetlendik.

Kumluca Antalya körfezinin batı ucunda, Finike körfezinin doğu kısmında 78 bin nüfuslu (2022) bir ilçe. 24 tane köyü var? Kaç dönüm sera var? Kaç dönüm narenciye bahçesi var?

Finike daha eski bir kent olduğu ve önceleri Kumluca oraya bağlı olduğu için ova Finike ovası adını alır. Ama Kumluca son zamanlarda sera ve narenciyede büyük atak yapmış ve yayla illerinden ilçelerinden epey göç almıştır. Nüfusu da o yüzden patlamıştır.

Dışarıda Kumluca adı pek bilinmez. Nasıl Anamur muz diyarı ise Finike de portakalıyla ün kazanmış ve bu ünüyle Antalya’nın batısında bilinen tek ilçe olmuştur. Ama Kumluca son 20 yılda özellikle seracılığın başkenti olarak ad yapmıştır. Seracılık Akdeniz bölgesinin önemlice bir kısmında yapılır. Ancak çeşit Kumluca’da daha çoktur. Domatesin, biberin, salatalığın birçok alt çeşidi burada yetişmekte ve piyasanın isteğini karşılamaktadır. Aslında narenciyede de iddialıdır. Finike’de daha eskiden beri yetiştiği için Finike’yi bastıramamaktadır.

Ticareti olan ürünler Kumluca’da hem çeşitçe fazla, hem de kalite bakımından yetkindir.

Her kent kendine ait birtakım özelliklerle öne çıkmak ister. Antalya’nın Kaş, Kemer, Serik, Manavgat ve Alanya ilçeleri turizmde iddialı. Bu yöredeki insanlar hem deniz, kum, güneş, hem de tarih ve kişilere özel etkinlikler pazarlayabiliyor. Turistlerin de ilgisini çekiyorlar. Bilinirlik sınırları Türkiye’nin ötesine geçmiş. Elmalı, Korkuteli ve Alanya tarihi mekanlar.

Kumluca ise önce kasaba sonra ilçe olmuş, sürekli başka ilçelerin gölgesinde kalmış bir kent. Her ne kadar Olympos antik kenti ve Adrasan gibi denizi, ormanı ve güneşi bol köyleri varsa da Türkiye’deki bilinirliği az.

Son 20 yılda yapılan Tarım ve Seracılık Şenlikleri ile Kumluca’nın bilinirliği artmıştır. Deve güreşleri ve insan güreşleriyle, örtüaltı tarım ürünlerindeki iddiasıyla, tarım ve turizmdeki düzenlemeleriyle bu konuda epey yol almıştır. Yeterli midir? Elbette yeterli değildir. Çünkü Kumluca potansiyel olarak turizme ve tanınırlığa yönelik her konuda artıları olan bir kenttir. Yani bir Ayvalık, Edremit, bir Yalova, bir Sandıklı, bir Pamukkale kadar bilinmesi gereken bir ilçedir Kumluca.

Bu da akıllı ve sürekli bir tanıtım kampanyası ile mümkündür.

Bir gezgin gittiği yerde ne arar? Tarih, yeşil ve tertemiz bir doğa, güzel bir deniz. Sükunet. İşte Kumluca konuklarına ve oturanlarına bunların hepsini birden vaat etmektedir.

Yerleşenler için her türlü etkinlik yapma imkanı vardır. Olmayan etkinlikler için de Antalya bir saatli yoldadır. Orman, yürüyüş parkurları, kaya tırmanışları, dalma etkinlikleri, kara ve su avcılığı, paraşüt, gastronomi, yayla, sağlık, okul, inanç… İster engebeli arazide ister düz yolda bisiklete binme imkanı. Kayak yapmak isteyenlere yakında kayak merkezleri var. Karı uzaktan seyretmek isteyenlere de 3200 metre yükseklikteki Kızlar Sivrisi’ne erkenden kar yağar. Subaşı isterseniz, 7-8 Kilometre uzaklıktaki Kırkgözler sizi bekliyor.

Derler ki Kumluca yoksul için biraz zordur. Yoksulsanız hayat her yerde zor. Hem yoksul olayım, hem kentin göbeğinde oturayım. Yok öyle! Hem yoksul olayım, hem apartman dairesinde oturayım. Varsa böyle bir güzellik bize de söyleyin biz de gidelim. Akıllı iseniz yoksulluktan kurtulmanın çarelerini arayıp bulacaksınız.

Kumluca’ya gelenler bu kenti pek beğenmezler. Ama “Hem ağlarım, hem giderim” misali bir türlü vazgeçemezler de. Ben kendi adıma çok seviyorum Kumlucayı. Ömrümün 34 yılını geçirdiğim bu kentte kalan kısmını da pekâlâ geçirebilirim.

SOMSÖZ: KUMLUCALI OLMAK, AYRICALIKTIR.