Bayram dolayısıyla bir kez daha insanlar yakınlaştı ve bir birlerinin bayramını kutladı. Ama herkes kendi dilince. Kimimiz kutlu olsun dedik kimimiz mübarek.
Dindarlara göre dini bayramlar kutlu olmaz, mübarek olur. Kutlu Türkçedir, mübarek Arapça bereket’ten gelir. Onlar için Arapça kutsal dildir. Talebe dersen uyar, öğrenci dersen uymaz. Hoca dersen uyar, öğretmen dersen uymaz. Terbiye dersen uyar da eğitim dersen uymaz. Onlara göre Allah Arapça’dan başka dil bilmez, anlamaz. Dileğinizi Arapça iletmezseniz yerine getirmez. Hatta size gücenir de cennetine bile almaz. Kurban keserken Arapça dua etmezseniz kurbanınız kabul edilmediği gibi murdar da gider.
Bu nasıl bir din anlayışıdır Allasen? Peygamberimiz bundan 1400 yıl önce tüm insanları değil, tüm kainatı kucaklayan bir Allah tahayyül ediyor, 1400 yıl sonra Allah’ın Türkçe yapılan duaları kabul edebileceğini bunların akılları almıyor.
Bunlar Arapça bilmeyenlerin Allah’ın kulu olduğunu da kabul etmezler. Bu durum evreni yaratan bir Allah olduğunu inkar etmek değil de nedir? Kainata sığmayan Tanrı’yı Suudi Arabistan’a hapsetmektir bu. Önceleri millet bir şey bilmiyor, bunlar da üfürüyorlardı. 21. Yüzyılın ilk çeyreği biterken hâlâ üfürmeye devam ediyorlar. Bunların üfürmelerine inananlara bakınca mantığın ve matematiğin, felsefenin, pozitif bilimlerin medreseden neden kovulduğu daha iyi anlaşılıyor. Hükümetimizin liselerde bu dersleri seçmeli yapmaya kalkması da anlaşılıyor.
Kutsalın tartışmaya açık olmadığını biliyoruz. Ama kutsal üzerinde zihinsel çaba harcamak neden günah olsun. Velev ki İmam Gazali ya da bir başka kutup din adamı öyle demiş. Buna inanmak ayrıdır, bu görüş üzerinde zihinsel çaba harcamak ayrı. Bazıları başkalarının görüşlerine sığınarak, yani aklını kiraya vererek sorumluluktan kurtulacağını sanıyor.
İmam Gazali, Mustafa Kemal Atatürk, Hazreti Muhammet, Sühreverdi, Aşık Veysel, İkinci Abdülhamit, Turgut Özal, Alpaslan Türkeş ve tarihe geçmiş nice insan sizden daha akıllı değildi. Sadece beyinlerinin daha geniş kısmını kullanabiliyorlardı. Geçmişte kutsadığınız kişilerin bilgileri bugün sıradan insanların bildiği şeyler olmuştur.
Tanrı’nın herkesin değil söylediğini aklından geçenleri bile bildiğini, O’nun nazarında her kulun bir değerinin olduğunu, değil insanları hayvanları ve bitkileri bile koruyup kolladığını ne zaman kabul edeceğiz? Ben Allah’ı böyle algılıyorum. O’na Türkçe sesleniyorum. Ve onunla çok iyi anlaşıyorum. Beni anladığını, koruduğunu, sevdiğini, günahlarımı affedeceğini düşünüyorum.
Allah hiçbir kulundan vazgeçmez ama Arap’a ve Arapça’ya bu kadar tapınanlardan da çok çektiğini sanıyorum. Çünkü bu tür kişilerin çoğu toplumu da iğfal ediyor. Aklıselimi iğdiş ediyor. Allah’ın sözlerini anlamamıza engel oluyor. Allah ile aramıza girip bize kendi düşündükleri Allah’ı göstermekte kendileri için yarar umuyorlar.
SOMSÖZ: KANMAYIN BUNLARA!