TBMM'deki görüşmeler sırasında milletvekili Zafer Işık geriden koşa koşa gelir ve parmağındaki yüzüğü bir silah gibi kullanarak milletvekili Hüseyin Örs'e saldırır. Hüseyin Örs ölümün kıyısından döner. Işık yaptığı açıklamada "Olur böyle şeyler... Özür dilemeyeceğim" der. Pişman değildir.

Bu olaylar 80 milyonluk bir ülkede insanların gözlerinin önünde gerçekleşir. Sofuoğlu soyadı bir profosor da Twitter'dan "Ecdat geleneğidir, elleri dert görmesin!" diye dua eder.

Hükümet cenahından pek bir ses çıkmaz. "Sükut ikrar" olduğuna göre o lar da porofosor Sofuoğlu gibi düşünüyor olmalı.

Bu olaylar cumhuriyet 100 yaşına girerken oluyor. Bu olaylar 21. yüzyılın ilk çeyreği biterken oluyor.

Geçen yüzyılın başında İttihatçılar da, Mussolini'nin Kara gömleklileri de, Hitler'in Nazileri de, Franko'nun askerleri de aynı yöntemi kullanıyor: Karşı düşünce ileri sürenleri dayakla, tehditle, kurşunla susturmak.

Bu meclis gerçekten Kurtuluş Savaşı'nı kazanan gazi meclis midir? Bu mecliste bulunan vekiller binbir zorlukla Kurtuluş Savaşı'nı kazanan Türk milletinin vekilleri midir? Bu devlet bir bedevi devleti midir?

SOMSÖZ: CEVABI BİLEN, BERU GELSÜN!