Hele Ozan Arif’in taraf olduğu camia kendisini devlet ile ve rejim ile aynı çizgide görüyor, devletin ve rejimin bekası için mücadele ettiğini düşünüyordu. O zaman devlet niçin bunların üzerine yürümüş, niçin buldozer gibi bunları yamyassı etmişti? Bunu akılları almıyordu.
Hatta 12 Eylül’den sonra “düşüncelerinin iktidarda, kendilerinin mahpusta” olduğunu söyleyip acı acı gülümsüyorlardı.
Solcular o dönemde rejimle kavgalıydılar. Rejimin bekçisi olan askerlerin onları yıldırmaya çalışması normaldi. Ama Rejimi yaşatmak isteyen sağcıları niçin tutuyorlardı? Bunu anlamakta zorluk çekiyorlardı.
O toprakta, sen zindanda, ben sürgün.
İdam edilenler, mahpus yatanlar, sürgüne gidenler… Hepsi, hepsi suçsuzdu. Çünkü iğfal edilmişlerdi. Siyasetçiler tarafından gafil avlanmışlar, enerjileri ziyan edilmişti.
AYNI AŞKLA DOLU İDİ İÇİMİZ,
BU VATANI SEVMEK İDİ SUÇUMUZ,
BİR KADERİN KURBANIYIZ ÜÇÜMÜZ,
O TOPRAKTA, SEN ZİNDANDA, BEN SÜRGÜN.
SÜRECEK
22