23 Mayıs 2022 Pazartesi günü saat 9.00’da Uygulama otelinde ilçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Tekdemir gazetecilerle bir toplantı yaptı. Toplantının amacı yerel gazetecilerle tanışmak ve işbirliği yapmak olarak belirlenmişti.

Toplantıya Milli Eğitim müdür yardımcıları Ömer Güllü, Hızır Güneş, Koordinasyondan sorumlu öğretmen arkadaşımız Şaban Darıyemez de katıldı. Gazetecilerden ise Turgut Eken, Mehmet Şentürk (Batı Akdeniz TV), Mehmet Çakmak (AA), Ramazan Sarıkayalı (DHA), İlyas Değirmencioğlu (İHA), Ali KArataç, Mehmet Alptekin, Sinan Çeviren (Batı Antalya), … katıldı.

Yusuf Tekdemir, Kumluca’mıza Kemer’den gelmekle beraber daha önce ilçemizde öğretmenlik, okul müdürlüğü, şube müdürlüğü, İlçe Milli Eğitim müdür vekilliği, Halk Eğitim Merkezi müdürlüğü gibi görevlerde bulunmuş ve 2019 yılında Kemer ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atanmıştı. 20 Nisan 2022 tarihi itibarıyla ilçemize atanmıştır.

Yusuf Bey’in göreve başlar başlamaz ilçedeki gazetecilerle tanışma toplantısı düzenlemesi bence önemlidir. Çünkü bu, gazeteciyi ciddiye almaktır. Ve gazeteciyi ciddiye alan, halkı ciddiye alıyor demektir. Maalesef bazı devletlular ister seçilmiş, ister atanmış oturdukları koltuğu kendilerine devletin ve milletin ödünç verdiği bir makam olarak değil, babalarından miras ya da. Kumlucalı olduğu ve daha önce uzunca bir süre burada çalıştığı için birçoğumuzu tanıyordu.

Yusuf Bey 2019cyılında buradan ayrıldığında 60 tane okul ve kurslarla özel okullarla birlikte 85 kurum olduğunu söyledi. Öğretmen sayısının bu üç yıllık dönemde 800’den bin 300’e, öğrenci sayısının 16 binden 19 bine çıktığını da ekledi. Bu artışa bağlı olarak ihtiyaçların da arttığını ekledi.

Yusuf Bey hedeflerini dört başlık altında toplamıştı: Akademik eğitim ve akademik başarı, Okulların fiziki durumlarının geliştirilmesi, Yeni yapılacak okullar (yatırımlar), aile veli eğitimi.

Tabii bu konuların açılımını daha ileri zamanlarda göreceğiz. Peşin peşin ne söylense yetmez. Narenciye Mahallesinde yeri ayrılmış bir okul ve Murat Günay’ın söz verdiği bir ana okulu.Bir de Halk Eğitim Merkezi binası. Akademik başarı konusunda Milli Eğitim müdürlüğünün yapmış olduğu bir AHENK projesi var. Bu proje izlenecek.

Daha sonra gazeteci arkadaşların sorularına geçildi. Turgut Eken abimiz Halk Eğitim Merkezi’nin durumunu sordu. Yusuf Bey Ankara’da bir arkadaşın “Bu milli Eğitimin salonlarında başka yerlerin vekilleri, bürokratları, siyasetçileri cirit atar, ama Antalya’nın adamlarından kimsecikler gelmez. Sizin hiçbir ihtiyacınız yok mu?” dediğini, bundan sonra Ankara’yı daha sık ziyaret etmek istediğini söyledi. Tabii bunun nedeninin eğitim adına yapılması gereken bütün yatırımlardan pay almak olduğunu belirtti.

Veli eğitimi için de beğendiği bir eğitmeni davet etmeyi ve ailelere eğitimsemineri verdirmeyi düşündüğün de ifade etti.

Sıra Turgut abimizden sonra bana geldi. Ben de “Öncelikle köy okullarımızın çoğunun camının çerçevesinin indirildiğini, kendi haline terk edildiğini, bunların devletin kıt imkanlarıyla yapıldığını, şu ya da bu şekilde değerlendirilmesini” teklif ettim. İkinci olarak da “Emekli öğretmenler için bir şeyler yapılması gerektiğini, bu insanların emeğinden ve birikiminden yararlanılmasını” istedim. Üçüncü olarak da okulların boyutuna göre kentimizdeki büyük ölçekli işletmelerden kardeş okul yapılmasını, bu işletmelerin okullarımızın ihtiyacı olan bazı taleplerini seve seve karşılayacağını söyledim. Ayrıca Kumluca’da Eğitimle ilgili derneklerin ve öteki sivil toplum kuruluşlarının oluşturulmasının ve geliştirilmesinin de yararlı olacağını söyledim.

Bir başka arkadaşımız (İlyas Değirmencioğlu) da öğrencilerin sosyalleşmesi için daha ciddi projelerin üretilmesi gerektiğini söyledi. Özellikle salgın döneminde çocukların iyice içine kapandığını, bunun aşılması gerektiğini dile getirdi. Başka arkadaşlarımız da birçok konu söyledi.

Toplantıda herkes karnının şişini indiremedi. Bunun nedeni Kumluca’da eğitimin önemli sorunlarının olması idi. Gazeteci arkadaşlarımız da toplantıya hazırlanıp gelmişlerdi. Üstelik zaman kısaydı.

Ama Yusuf Tekdemir’in ayağının tozu ile böyle bir toplantı yapıp usulen de olsa basınla tanışması, başkaları gibi “Ben yaptım oldu” anlayışıyla değil, danışarak iş yaptığını gösteriyor. Bu bir çeşit açık kapıdır. Oradan şu ya da bu şekilde düşünce ve görüşler sızacak ve bir yere evrilecektir. Ben böyle bir izlenim edindim. İnşallah yanılmam.

SOMSÖZ: İNŞALLAH!...