AKP’nin de adayını açıklamasıyla Kumluca’da yerel seçimlerin adaylarının tümü belli oldu. Böylece bize de yazı yazmanın yolu göründü.

AKP’nin de adayını açıklamasıyla Kumluca’da yerel seçimlerin adaylarının tümü belli oldu. Böylece bize de yazı yazmanın yolu göründü.

Daha önce de yerel seçimlerle ilgili yazı yazma çalışmaları yapmış fakat sonuçlandıramamıştık. Çünkü hiçbir şey belli değildi.

Gelecekle ilgili söylenenlerin tümü kehanettir. Yani olma ihtimali yüksek değildir. Buna rağmen insanlar gelecekle ilgili tahminler yapar, istikamet tayin etmeye çalışır. Çünkü ardınıza ya da ayaklarınıza bakarak yürüyemezsiniz. Mutlaka gözlerinizi ileri çevirmeniz ve yol üstündekileri doğru okumanız gerekir.

Geçenlerde Saddam Hüseyin’in biyografisini anlatan bir video izledim. Saddam Hüseyin’in ikinci adam iken de birinci adam olunca da Irak için güzel şeyler yaptığı söyleniyordu. Tabii diktatörce yaptığı şeyler de vardı. Petrol satışlarından elde edilen parayı Irak halkının refahını yükseltmek için kullanmış sonra da batılıların gazına gelerek İran’a saldırmış. Uzun yıllar süren bu savaştan hiçbir şey kazanmadığı gibi bir sürü borca girmiş, elindekileri de tüketmiş olarak çıkmış. Sonra da bu borçların altından kalkmak için Kuveyt’e saldırmış. Orada yenilmiş ve Irak iyice kötülemiş. Ülke kötüleşince içerideki gayrimemnun Şiiler ve Kürtler ayaklanmış. Saddam bu ayaklanmaları kimyasal silah kullanarak bastırmaya kalkmış. Son olarak da ABD ve İngiltere tarafından ülkeye girilmiş, Saddam asılmış, ama ülke rahatlamamış.

Ben bu videodan şu dersi çıkardım: Hayat bir satranç. Bu satrançta yaptığınız hamleleri geri almak yok. Taşları yerinden oynatırken kılı kırk yarmak lazım. 1990’lı yıllarda Özal’ın tabiriyle “Bir koyup üç almak” için az kalsın biz de Irak’a girecektik. Girmedik. Rahmetli Özal az kalsın batılı devletlerle yakınlaşma uğruna bizi de Ortadoğu bataklığına sürecekti. Aynı yanlışı 2003 yılında AKP hükümeti de yapmak istedi, ama mecliste engellendi.

Gerçi daha sonra uçtan kıyıdan birçok savaşa girip çıktık. Ama bugüne kadar yıkılmadık. Birçok hükümet değişti, biz hâlâ iki adım ileri bir adım geri anlayışıyla yol almaya çalışıyoruz. Bazı tuzu kurular, “Neyimiz eksik?” diyeceklerdir. “Tüm teknik donanım bizde de var. İnternet derseniz gani. Hele hele savaş sanayinde üstümüze yok. Gemiler mi istersiniz, helikopterler ve İHA’lar mı? Daha neler neler?”

Bunlar için ne türden bedeller ödediğimizi kimse bilmiyor. Borç mu ediyoruz, gizli sözler mi veriyoruz, bir yerlerden bir şeyler mi satıyoruz meçhul. Propaganda makineleri çalışmaya devam ediyor. Hangi birine inanacaksınız?

Bütün bunların yerel seçimlerle ilgisi ne? Gelecek için oy kullanırken ayaklarımıza değil, uzaklara bakmak ve olayları iyi okumak lazım diyorum. “Akılsız başın cezasını ayaklar, yani biz, çeker” diyorum. “Oyunuzu kullanırken gördüklerinizi ve duyduklarınızı doğru okumaya çalışın!” diyorum.

SOMSÖZ: YAZDIKLARIMIZI DA DOĞRU OKUYUN!